Bitmeyen davalar, başlayan suçlar – Ertuğrul Mıhcıoğlu
Türkiye bir hukuk devleti. İnsanlar mağdur olduklarına veya haksızlığa uğradıklarına inandıkları zaman yargıya başvurma hakkına da sahiptirler. Pekiyi özellikle son 5 yılda suç oranlarının hızla artmasının sebebi ne olabilir? Türkiye’de yargıya güven ve adli hizmetlerden memnuniyet oranı neden bu kadar düşük? Ülkemizde yine son yıllarda bireysel silahlanma konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile rekabet edilebilir noktaya gelmemizin nedeni acaba ne olabilir?
Bir ülkede hukuka güven arttıkça insanların önce devletine sonra da birbirlerine güven duymaya başladıkları sosyal bir gerçektir. Aksi takdirde bireyler hukuka güvensizlik neticesinde kendi adaletlerini bulma çabalarına başvurmaktadırlar. Bu konuda yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, hukukun üstünlüğü endeksinde 0,46 ile darbeci Sisi’nin Mısır’ından dahi düşük bir değere sahip olduğu görülmektedir.
Yine 2016 yılında Doç. Dr. Emir Kaya’nın proje yürütücüsü olduğu “Türkiye’de Hukuk Zihniyeti” adlı ankette ülkemizdeki acı durum gözler önüne serilmektedir. Bu ankete göre Türk toplumunun %81’i yargı karşısında ayrımcılığa uğrama kaygısı taşımaktadır. Yine bu ankete göre Türk insanının sadece ve sadece %16’sı hukuk hakkında pozitif bir düşünceye sahip.
Ülkemizde hırsızlık ve adi suç oranının her yıl yaklaşık %50 oranında artması ve çocuklara cinsel istismar suçlarının 2008’den 2013’e kadar %400 (yazıyla yüzde dört yüz) oranında artış göstermesi nasıl açıklanabilecektir?
Pekiyi bu konuda her şeyi devletten mi beklemek gerekir? El Cevap… Kesinlikle evet… Hukukun kurucusu, koruyucusu ve uygulayıcısı devletin ta kendisidir. Yine belirtmekte fayda var; toplumun kendi adaletini kendisi oluşturma çabası, suç oranlarının artması ve bireysel silahlanmaya meyil etmesi o ülkenin hukukunun yetersiz olması şeklinde açıklanabilir.
Karara bağlanmayan, bitmeyen ve gelecek yıllara devreden dava ve dosyalar akabinde toplumun devlete bakış açısını her gün daha ciddiyetsiz hale getirecek ve çetecilik, gayri meşru oluşumlardan medet umma yahut rüşvet gibi daha başka toplumsal sorunlara sebebiyet verecektir. Ertuğrul Mıhcıoğlu